MELEKLERE İMAN
Melekler, Yüce Allahın nurdan yarattığı varlıklardır. Melekler, Yüce Allahın ibadet, taat, zikir, şükür ve özel görevler için yarattığı kıymetli, şerefli, temiz, sevimli varlıklardır.
Meleklerin yerde, gökte, Arşta her yerde görevleri vardır. Gözle, görülmezler, gayb aleminde bulunurlar. Birçok şekle girebilirler. Dünya gıdalarından yemez ve içmezler. Onların gıdaları Allahın nuru, feyzi, zikri ve sevgisidir. Erkeklik ve dişilik özellikleri yoktur. Doğum yoluyla çoğalmazlar. Yüce Allah, dilediği zaman dilediği kadar melek yaratır. Sayılarını Yüce Allah bilir.
Melekler hiç kötü iş yapmazlar, kötü işe meyletmezler. Meleklerde insandaki gibi nefis, şehvet, kötü arzu, meyil ve ihtiyaç yoktur. Onlar devamlı Yüce Allahı tesbih eder/yüceltir, hamd eder/över ve emrini gözetirler. En büyükleri dört tanedir. Onlar şunlardır:
1. Cebrail : Vahiy meleğidir. Allahın emrini peygamberlere getirir. Meleklerin en büyüğü ve reisidir.
2. Mikâil : Tabiat olayları ve rızık taksimiyle görevlidir.
3. İsrafil : Kıyamet kopacağı zaman sûr ismindeki alete üfürüp büyük ve dehşetli haberi duyurmakla görevlidir.
4. Azrail : Allahın emriyle can almakla görevlidir.
İnsanı korumakla görevli meleklere Hafaza/koruyucu melekleri denir.
İyilik ve kötülüğünü yazanlara Kirâmen Kâtibin/Yazıcı melekler denir.
Kabirde sual soran meleklere de Münker-Nekir melekleri denir.
Bazı melekler, Allahın dostlarına yardım etmekle görevlidir.
Müminlere devamlı dua eden, günahları içi istiğfar eden ve gece gündüz onların affedilmesini isteyen melekler vardır.
Zikir ve ilim meclislerine gelip orada bulunanlara dua ve istiğfar etmekle görevli melekler vardır.
Peygamber Efendimize (s.a.v.) getirilen salavatları ona ulaştırmakla ve salavat okuyanı tanıtmakla görevli melekler vardır.
Müminlerin dualarına katılıp ve onlarla birlikte Âmin diyen melekler vardır.
Azrail Aleyhisselam can alırken ona yardımcı melekler vardır. Bu melek.er, güzel ahlaklı insanlara ölüm anında selam verir, müjde getirir, korkma der ve can verirken onlara şenlik olup korkmadan ahirete göçmelerine yardımcı olur.
Bunlardan başka, yerde ve gökte, dünya ve ahirette Yüce Allahın kendilerine verdiği vazifeleri yapan sayısını ancak Yüce Yaratanın bildiği melekler vardır.
Böylece meleklere iman etmek, onları sevmek her müslümana fazdır. Onları inkar etmek, kendilerine düşmanlık yapmak, onlara Allahın kızları ve oğulları demek küfürdür, haramdır, insanı dinden çıkarır.
Melekleri, Allahın izni ve imkan vermesiyle Peygamberler görebildiği gibi, temiz kalpli, güzel ahlaklı Allah dostu müminler de görebilir ve onlarla konuşabilirler.
Melekler, Yüce Allahın askerleridir; onlarla dünya ve ahirette mümin dostlarına yardım gönderir, destek ve kuvvet verir. Bunun örnekleri çoktur.
Gökten Gelen Yardım
Hz. Enes (r.a) anlatıyor:
Hz. Peygamberin (s.a.v) Ashabından Ebu Malek diye birisi vardı. Bu zat, kendisi ve başkaları adına tüccarlık yapar; ticaret için uzak bölgelere giderdi. Kendisi, çok ibadet ehli ve takva sahibi güzel ahlaklı bir insandı. Yine bir gün ticaret için yola çıkmıştı. Önünü bir silahlı hırsız kesti; ona:
-Elinde ne varsa getir önüme koy, seni öldüreceğim! Dedi. Ebu Malek:
-İşte malım, al senin olsun; beni bırak dedi. Hırsız:
-Ben malı değil, seni öldürmek istiyorum, dedi. Ebu Malek:
-Biraz müsaade et de dört rekat namaz kılayım, dedi. Hırsız:
-İstediğin kadar kıl, dedi.
Ebu Malek, abdest aldı, sonra namaz kıldı; namazdan sonra ellerini açtı ve:
-Ey Yüce dost, ey Yüce Arşın sahibi her istediğini yapan Allahım! Kimsenin aksine bir şey yapamadığı izzet ve kudretinin hürmetine, kimsenin zulüm v ehaksızlık görmediği saltanatının hürmetine, Arşını dolduran nurunun hürmetine şu hırsızın kötülüğünden beni korumanı istiyorum. Ey kendisinden yardım istenen Rabbim, bana yardım et. Diye dua etti, bu duasını üç defa tekrarladı. O esnada bir atlı belirdi. Elinde demirden bir mızrak vardı, mızrağı atının iki kulağı arasına koymuş bir şekilde süratle hırsıza doğru yöneldi. Hırsız atlıyı görünce ona döndü, atlı elindeki mızrağı ile hırsıza bir vurdu, hırsız öldü. Atlı Ebu Maleke dönerek:
-Kalk, dedi. Ebu Malek.
-Anam babam sana feda olsun, sen kimsin, bu gün Allah seninle bana yardım etti? diye sordu. Atlı:
-Ben dördüncü kat gökte bulunan bir meleğim. Sen ilk dua ettiğin zaman göğün kapılarının gıcırdayıp ses verdiğini işittim. İkinci kez dua yapınca gökte bulunan meleklerin feryadını işittim. Sonra üçüncü kez dua edince, bana: Bu, sıkıntı içindeki bir kulun duasıdır. Dendi. Ben Yüce Allahtan dua edence yardım ve hırsızı öldürmek için izin istedim. İzin verildi ve sana yardıma geldim. Dedi.
Hz. Enes (r.a.) demiştir ki:
Kim bir abdest alır, dört rekat namaz kılar ve bu dua ile Allahtan bir şey isterse, sıkıntı içinde olsun olmasın, duası kabul edilir.
Bu konuyu görüntüleyen üye yok.