Değerli kardeşlerim bir arapça dersi ile yine sizlerle beraberiz.
Bugün sizlere "gayr-i munsarif" konusunu anlatmaya çalışacağım. Mevla hepimizin yardımcısı olsun.
Gayr-i munsarif, munsarif olmayan demektir. Munsarif ise kelimenin sonuna kesra ve tenvîn alan demektir. Yani gayr-i munsarif kelimeler kesra ve tenvin almayan kelimelerdir. O zaman hocam bunlar harfi cerden sonra gelirse veya muzafun ileyh olursa nasıl okunacak derseniz, ki haklısınız çünkü o zaman kelimeler kesralı oluyor. Cevabım şu olur: Kesralı durumlarda gayr-i munsarif kelimeler fetha alır.
Bir kelimenin gayr-i munsarif olması için 9 sebep gerekir.
1. Adl/Udûl: Bir kelimenin vezinin başka bir vezne dönüşmüş olması.
2. Vasıf/Sıfat anlamlı olması.
3. Kelimenin müennes olması
4. Marife olması.
5. Ucme: (bir kelimenin yabancı bir dilden Arapçaya geçmiş olması)
6. Cemi (çoğul) sıygasında olması.
7. Mürekkeb (bileşik isim halinde) bir kelime olması.
8. Öncesinde elif bulunan bir nûn bulunması.
9. Kelimenin fiil vezninde olması.
Gayr-ı munsarif kelimeler üç bölümde incelenir: 1. Alemler (Özel İsimler), 2. Sıfat olanlar, 3. Sıygatu müntehel-cumû (son cemi kipi) yapısında olan cemiler.
1. Alemler (Özel İsimler): Özel isimler yukarıda sayılan 9 özellikten en az birine sahip ise gayr-i munsarif olurlar.
اسْتَانْبُولُ (istanbûlü) = İstanbul - bu hem özel isim hem de ucme, yani arapçaya yabancı bir dilden geçmiş bir kelimedir.
بَارِيسُ (bârisü) = Paris - bu hem özel isim hem de ucme, yani arapçaya yabancı bir dilden geçmiş bir kelimedir.
زَيْنَبُ (zeynebü) = Zeynep - bu hem özel isim hem de müennes bir kelimedir.
حمَْزَةُ (hamzetü) = Hamza - bu hem özel isim hem de müennes bir kelimedir.
رَمَضَانُ (ramedânü) = Ramazan - bu hem özel isim hem de öncesinde elif olan bir nun almış isimdir.
سَلْمَانُ (selmânü) = Selman - bu hem özel isim hem de öncesinde elif olan bir nun almış isimdir.
أحمَْدُ (Ahmedü) = Ahmed - bu hem özel isim hem de fiil vezninde olan bir kelimedir. (hamide fiilinden)
عُمَر (umeru) = Ömer - bu hem özel isim hem de Adl/Udûl yani bir kelimenin vezinin başka bir vezne dönüşmesinde oluşan bir isimdir. Amir'den Umer'e dönüşmüş.
صَحْرَاء (sahrâu) = Sahra, çöl - bu hem özel isim hem de sonunda elif var.
حَضْرَمَوْت (hadramevtü) = Hadramevt - bu hem özel isim hem de birleşik bir isim.
2. Sıfat olanlar: Bazı kelimeler de özel isim olmadığı halde sıfat özelliği olması bakımından gayr-i munsarif olurlar. Sonuna elif-nun eklenenler, fiil vezinlerinde olanlar ve udûl niteliği taşıyanlar da gayr-ı munsariftirler.
أُحَاد (uhadü) = Birer - bu hem sayı sıfatı hem de vahid kelimesinden udûl olmuş bir kelimedir. Diğer üleştirme sayı sıfatları da aynıdır.
جَوْعَان (cev'anü) = Aç - bu hem sıfat hem de فَعْلاَن kalıbından gelmektedir. Müennesi فَعْلَى vezninde olan
فَعْلاَن veznindeki sıfatlar bu gruba girer. Ancak bu vezinde olanlardan müennesine tâ-i marbûta bitişenler gayr-ı munsarif olmazlar.
صَفْرَاء (safrau) = Sarı - Müzekkerleri أَفْعَلُ vezninde olan sıfat anlamlı kelimeler. Bu kelimenin müzekkeri esfaru'dur. Diğer renkler de bu gruba girer. Ahmeru - hamrau gibi.
3. Sıygatu müntehel-cumû (son cemi kipi) yapısında olan cemiler: Bunlar da çoğunlukla مَفَاعِل ve
مَفَاعِيل kalıbında gelen kelimelerdir.
دَرَاهِيمُ (derâhîmü) = Dirhemler - tekili dirhem olan bu kelime mefâîl kalıbına girince gayr-i munsarif olmuş oldu.
قَوَاعِد (qavâid) = Kurallar - tekili kaide olan bu kelime de mefâil kalıbına girerek gayr-i munsarif olmuş oldu.
ÇOK ÖNEMLİ BİR NOT: Gayr-ı munsarif kelime başına elif-laf takısı dediğimiz harf-i tarifi alır veya isim tamlamasında muzaf olursa kesra alır ve gayr-i munsarif olmaktan çıkarak, munsarif olur. Özellikle sınavlarda buraya dikkat edelim.
Kaynak : Arapça Dersleri-26: (Gayr-i Munsarif) -...
Bu konuyu görüntüleyen üye yok.